(0212) 230 76 46
·
[email protected] 
Fikri Mülkiyet Hukuku, bir eser üzerinde sahip olunabilecek maddi ve manevi hakları koruyan ve bu haklar hususunda yasal düzenlemeler yapan hukuk dalıdır.
Fikri mülkiyet hukuku genel olarak telif hakları ve sınai haklara odaklanmaktadır.
Fikri Mülkiyet ve Sınai Mülkiyet hakları, bir işletmenin ürünler, yöntemler, dokümanları, görseller, sanat eserlerineilişkin tüm özgün tasarımları ve gizli ya da açık bilgiler le ilgili sahip olduğu, kullanma, ürüne dönüştürme, dağıtma, yayma, satma gibi çeşitli netlikteki hakları olarak da tanımlamak mümkündür. Eser sahibinin hakları, patent, bağlantılı haklar, faydalı model, marka, endüstriyel tasarım, coğrafiişaretler Fikri ve Sına Mülkiyet haklarına örnek verilebilir.
Sınai Mülkiyet hakları ise marka, patent, tasarım, faydalı model ve coğrafiişaretler gibi yeni ve özgün buluşların, yeniliklerin, tasarımların ve çalışmaların ilk uygulayıcıları ya da bulan kişilerin adına ticaret alanında üretilen ve satılan malların üzerlerinde, üreticisinin ya da satıcısının ayırt edilmesini sağlayacak işaretlerin sahipler adına, kaydedilmesini ve böylece bu kişilerin ürünü üretme ve satma hakkına belirli bir süre sahip olmalarını sağlayan haklardır.
Telif hakları, eserin meydana getirildiği anda kendiliğinden doğmakta ve buna ilişkin koruma, eserin kamuya sunuluşu le kendiliğinden sağlanmaktadır. Yan bunun için bildirim ya da tescil gibi bir prosedüreihtiyaç bulunmamaktadır. Ancak Sına Mülkiyet haklarında se korumanın sağlanması için, ilgili buluşun, tasarımın, markanın vb. tescil ettirilmesi gerekmektedir.
Patent Hukuku, kanunun belirlediği şartları sağlayan buluşlara verilen patent koruyan hukuktur. Patent, konusu olan buluşu kanun çevresinde koruma altına alan ve hak sahibine olası bir hak tecavüzü halinde yasal koruma sağlayan belgedir. Patent, 551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname le korunmaktadır. Buna göre patente konu olan buluşlar üç kıstasa sahip olmalıdır. Bu kıstaslar yenilik, tekniğin bilinen durumunun aşılması ve sanayiye uygulanabilirlik şeklinde sayılmaktadır. Yan bu kıstaslara sahip buluşları bulan kişi ya da işletmeye tanınan haklar patent le koruma altına alınmaktadır.
Marka Hukuku, markayı, yan bir işletmenin mal ve/veya hizmetlerin, diğer işletmelerin mal ve/veya hizmetlerinden ayırmayı sağlayan işaretler koruyan hukuktur. Marka, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenmiş olup bu düzenleme le korunmaktadır. Marka Hukukunda markalar birçok konuda sınıflandırılmıştır. Genel sınıflandırma ise markanın Mal Markası ya da Hizmet Markası olduğuna ilişkindir. 556 sayılı KHK’nın 5. maddesi; “Marka, birteşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretleri içerir.” diyerek nelerin markaya konu olabileceğini belirtmiştir. Buna göre bir işaretin marka olarak tescil edilmesi için en önemli husus; o işaretin ayırt edicilik unsurunu taşımasıdır.
Eser Hukuku, eseri, yani 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca sahibinin özelliğini taşıyan bilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri olarak sayılan her çeşit fikir ve sanat ürünlerini ve bağlı haklarını koruyan hukuktur. Buna göre, herhangi bir ürünün eser olarak değerlendirilebilmesi için birtakım özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bu özellikler, bir fikir ürünü olması, fikir sahibinin özelliklerini taşıması yani özgün olması ve bilim, edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema gibi alanlarda olması olarak sayılabilir.
OKKE&Partners farklı sektörlerdeki uzmanlıkları ve müvekkillerin ticari ihtiyaçlarını gözeten vizyonu ile fikri mülkiyet hukuku alanında yüksek kaliteli hizmetler sunmaktadır.