(0212) 230 76 46
·
[email protected]
EN | TR
(0212) 230 76 46
·
[email protected]
EN | TR

Miras Hakkı ve Mirasın Paylaştırılması

Genel Bilgi

Ölen veya gaipliğine karar verilen kişinin Miras Hukuku kuralları ile yazgısı çizilen malvarlığına tereke adı verilir. Türk Medeni Kanunu’nda hem “tereke” hem de “miras” terimi kullanılmaktadır.

Mirasbırakan, kendisine ait hukuki ilişkilerin ölümü sonrasındaki akıbeti düzenlenen kişidir. Yaş, cinsiyet ve servet durumu ile ilgili olmaksızın her kişi hukuki bakımdan mirasbırakan olabilir. Mirasbırakan daima gerçek kişidir. Tüzel kişiler mirasçı olabildikleri halde, mirasbırakan olamazlar.

Mirasın intikali ile terekeye sahip olan kimselerin, bu intikal neticesinde iktisap ettikleri haklara miras hakkı denir. Mirasbırakanın ölümü veya gaipliğine karar verilmesi üzerine terekesi üzerinde, terekede hak sahibi olan kişiye yahut kişilere mirasçı(lar) denir.

Yasal Mirasçı Kimlerdir?

Kanun koyucu tarafından bazı kimselere mirasçılık sıfatı kazanılmış verilmiş ise yasal mirasçılık söz konusudur. Mirasbırakanın iradesi ile kendi mirasçılarını belirlemediği durumda kimlerin miras hakkına sahip olacağı TMK. m.495-501 hükümlerine göre belirlenir. İlgili maddeler, kimlerin yasal mirasçı olduğunu belirlemenin yanında, yasal mirasçıların hangi sırada ve hangi oranda miras hakkına sahip olacaklarını da belirler.

İradi Mirasçı Kimlerdir?

Mirasbırakanın vasiyetname, sözleşme gibi kendi iradesi ile atadığı mirasçıya iradi mirasçı adı verilir. Hem gerçek hem de tüzel kişiler miras bırakanın beyanı ile iradi mirasçı olabilir. Mirasbırakan, bir yasal mirasçısı bulunmasına rağmen mirasının tamamını bir iradi mirasçıya bırakamaz. Bunun sebebi, yasal mirasçıların bir “saklı payları” olmasıdır. Yani, mirasbırakan istese de istemese de yasal mirasçılara bir pay bırakmak zorundadır.

Miras Paylaşımında Saklı Pay Nedir?

Miras paylarının kanun tarafından korunan kısmına saklı pay denir. Mirasbırakanın sağken bu payları engelleyecek işlemleri gerçekleştirmesi kanun hükmüne aykırıdır.

Saklı payları şu şekilde ifade edebiliriz;

  • Ölenin altsoyunun miras hakkının yarısı,
  • Anne ve babanın miras paylarının ¼’ü,
  • Ölen kişinin eşi 1. ve 2. zümre ile birlikte mirasçı ise miras hakkının tamamı, 3. zümre ile birlikte mirasçı ise ¾’ü.

Saklı payların ihlali halinde tenkis davası açılarak ihlal edilen payların iadesi sağlanabilmektedir. Tenkis davasının açılabilmesi için saklı paylı mirasçı tarafından saklı payının ihlal edildiğini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde tenkis talebinde bulunulması gerekmektedir.

Yasal Mirasçılığın Dayanakları Nelerdir?

Mirasbırakan ile mirasçıları arasındaki kan bağı yasal mirasçılığı belirler. Kan hısımlığı, mirasbırakanın altsoyunun üstsoyunun ve civar hısımlarının kendisine mirasçı olmasını sağlar.

Mirasbırakanın kurmuş olduğu evlilik bağı ile eşine veya Mahkeme kararı ile kurmuş olduğu evlatlık ilişkisinde evlatlığına yasal mirasçılık hakkı tanınmaktadır.

Mirasbırakanın yasal ya da iradi mirasçısı bulunmaması halinde, mirasbırakanın vatandaşı olduğu devlet yasal mirasçı kabul edilir.

Kan hısımlığına dayanan yasal mirasçılık

Zümre sistemi, mirastan pay alacak kişileri belirlemektedir. 3. zümreye kadar olan kişilerin miras hakkı doğmaktadır. 1. zümre, mirasbırakanın çocuk ve torunları gibi altsoyları olarak belirlenmiştir. 2. zümre ise mirasbırakanın ana babası ile ana ve babasının altsoylarından oluşur. 2. zümrede bulunan kişilerin mirastan yararlanabilmesi için 1. zümreden mirasçıların tamamının hayatta olmaması veya mirasbırakanın mirasını reddetmesi gerekmektedir. Büyükanne ve büyükbaba ile büyükanne ve büyükbabanın altsoyları 3. zümreyi oluşturmaktadır. Diğer zümrelerin hayatta olmaması veya mirasbırakanın mirasını reddetmesi halinde 3. zümredeki kişiler mirastan pay alabilir.

TMK m.498 uyarınca evlilik dışında doğmuş çocuklar, tanıma ve hakim hükmüyle soybağının kurulması halinde baba yönünden evlilik içi gibi mirasçı olabilmektedir. Çocuk ile baba arasındaki soybağı TMK m.282 hükmüne göre kurulmalıdır. Ayrıca, TMK m.292 gereğince evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi halinde evlilik içinde doğmuş çocukların hükümlerine tabi olur. Evlatlık, evlat edinenin yasal mirasçısı ve saklı paylı mirasçısı konumundadır. TMK m.500 uyarınca evlatlığın tüm altsoyu da mirasçılık sıfatına sahiptir ve evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder.

Eşin yasal mirasçılığı nasıldır?

Eş zümre mirasçısı değildir. Eşin miras hakkı evlilikten doğar. Sağ olan eş her zümrede mirasçı olabilmektedir.

– Eş, mirasbırakanın çocuklarıyla beraber mirasçı olduğunda miras payı, tüm mirasın dörtte biri olmaktadır.

–  Eş, mirasbırakanın anne-babasıyla beraber mirasçı olduğunda miras payı 1/2 olmaktadır.

–  Eş, mirasbırakanın yansoy ve kuzenleriyle beraber mirasçı olduğunda ise miras payı terekenin 3/4’ü olmaktadır. Ancak eşin mirasçı olması durumunda mirasbırakanın yalnızca hala, amca, dayı ve teyzesi mirasçı olabilecektir. Onların altsoyu olan mirasbırakanın kuzenlerinin miras hakkı eşin varlığı halinde son bulacaktır.

Eşin miras hakkı boşanma veya ölümle son bulmaktadır.

Devletin Yasal Mirasçılığı nedir?

TMK m.501 uyarınca, “Mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirası Devlete geçer.”

Miras Paylaşımı ve Miras Paylaşımı Davası

Miras paylaşımı, ölmüş olan ya da gaipliğine karar verilmiş mirasbırakanın mal varlığının mirasçıları arasında paylaştırılmasıdır. Mirasçılardan her biri, aksi sözleşme veya kanun gereğince belirlenmediği sürece her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir. Sulh mahkemesi miras paylaşımında görevli mahkemedir. Her mirasçı, miras kalan belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini talep edebilir.

Sonuç

Miras Hukuk, bir gerçek kişinin ölümü veya gaipliğine karar verilmesi durumunda, ölenin mamelekinin kimlere, ne oranda ve nasıl intikal edeceğinin düzenleyen hukuk kurallarından meydana gelen özel hukuk dalıdır. Miras Hukuku, özel hukuk ilişkileri ve hak sahiplerinin yararlarının korunması kadar, politik ve ekonomik anlamıyla diğer sosyal değerleri de göz önünde bulundurur. Bu yönüyle, miras hukuku, aile kavramıyla bir bütünlük içindedir. İnsanın hak ehliyeti, ölümle sona erer. Bu durumda ölenin malvarlığının sahipsiz kalmasını ve borçlarının sona ermesini engellemek amacıyla miras hukuku kurallarıyla düzenleme getirilmiştir.

 

Av. Kemal Can Ökke

Av. Ahmet Cihan Ökke

 

KAYNAKÇA

  • Dr. Gökhan Antalya “Miras Hukuku”
  • 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu
  • http://www.mirashakki.com/index.php?option=com_content&view=category&layout=blog&id=9&Itemid=105

Related Posts

Leave a Reply

İletişim

Aşağıdaki iletişim bilgilerinden bizlere ulaşabilirsiniz.

Tel: 0212 230 76 46
Adres: Abide-i Hürriyet Caddesi No:152 Mine Apartmanı Daire 8-10 Şişli/İstanbul
Mail: [email protected]